29 Aralık 2009 Salı
26 Aralık 2009 Cumartesi
22 Aralık 2009 Salı
Bunlar da böyle kapak oluyor
19 Aralık 2009 Cumartesi
Germany is officially dumb
Shithole
15 Aralık 2009 Salı
Camus
1 Aralık 2009 Salı
30 Kasım 2009 Pazartesi
21 Kasım 2009 Cumartesi
19 Kasım 2009 Perşembe
Bu(o)rn in f*cking hell Les Bleus
15 Kasım 2009 Pazar
Crouch saldırıya geçerse
12 Kasım 2009 Perşembe
19 yıl sonra barıştılar
18 Haziran 2009 Perşembe
Helal olsun
17 Haziran 2009 Çarşamba
16 Haziran 2009 Salı
Rio looks like someones seniorita in a Mexican prison
15 Haziran 2009 Pazartesi
13 Haziran 2009 Cumartesi
11 Haziran 2009 Perşembe
Epik futbol yorumculuğu
8 Haziran 2009 Pazartesi
Rijkaard Bombası
Yer: Giuseppe Meazza, Milano
6 Haziran 2009 Cumartesi
Mor Kaka
Bu arada Kaka'nın ve Milanlı yöneticilerin çelişkili açıklamaları gözlerden kaçmamıştı.
Özellikle Silvio ve Galliani'nin göz kırpa kırpa hayır demesi garipsenmişti. Oynak tavırlar Milano'da infiale sebep olmuştu.
Maldini'den sonra kaptan olmak ve futbolu Milan'da bırakmak istediğini deklare eden çocuğun kafası karışmıştı bir kere.
65 milyon avro bonservis bedeli Milan'a, 5 sene için 45 milyon avro Kaka'ya.
Uzadıkça uzayan konu Botoks Başkan Başbakan'ın ve İtalya gündemini aylardır meşgul etmeye devam ediyor.
Amca haklı: "Ekonomi batıyor, o hala Kaka'yı düşünüyor."
Englishman at Arsenal
"Whoh-oh Theo Walcott, Theo, Theo Walcott. He's an Englishman at Arsenal."
Arsenal fans to the tune of Sting's Englishman In New York.
"You're not special anymore!"
Manchester United fans to Jose Mourinho after knocking Inter Milan out of the Champions League.
"He's fat, he's round, he swears like Chubby Brown, Joe Kinnear, Joe Kinnear!"
Newcastle fans laud their portly boss.
"Your mum does your laundry!"
AFC Wimbledon supporters to university side Team Bath.
"If you love Golden Wonder, clap your hands."
Ebbsfleet fans to Weymouth during their 1-0 win.
Crawley stadium announcer.
Aston Villa banner aimed at Newcastle fans.
"Superman wears Tim Cahill pyjamas."
Seen on a banner at the Everton end of Wembley during the FA Cup semi-final with Man Utd.
3 Haziran 2009 Çarşamba
Morrissey Sempozyumu
Ayın Yengesi
24 Mayıs 2009 Pazar
Who wants to live forever?
17 Mayıs 2009 Pazar
Fantastische Dribblings
Zeka, çeviklik, sebat, denge, kontrol ve yetenek bir arada oldu mu tadından yenmez.
Fakat Messi'nin Getafe'lileri aşşağılamasını unutmuşlar.
Grafite'nin Bayern'lilerde yarattığı post-travmatik stres bozukluğu vakasını da.
13 Mayıs 2009 Çarşamba
Avustralyalı Galatasaraylı
Jesus Christ!
Cristiano Ronaldo sen bir meleksin.
8 Mayıs 2009 Cuma
Dreyfus, Deniz Gezmiş, Mustafa Balbay
Önce Hukuk
Gündemdeki operasyon dalgalarıyla ilgili olarak yapılan bir dizi benzetmeden biri şu:Dreyfus!
Ergenekon’un Dreyfus davasına benzeme olasılığından söz edenler arasında yargının en üst makamlarında görev almış kişiler de var.
Davanın özü artık herkesçe biliniyor:Alfred Dreyfus, kendisine özünün ne oduğu tam olarak açıklanmayan gizli belgeler nedeniyle tutuklanır, yargılanır. Vatan haini ilan edilir. Yargılama sırasında gazetelerin önemli bir bölümü kararını çoktan vermiştir; Dreyfus suçlu!
Ve Dreyfus hüküm giyer.
Etkili ve cesur bir köşe yazarı davaya farklı açıdan bakar:
Emile Zola…
Yahudi kökenli olduğu için ayrıca hedef tahtasına konan Dreyfus’un mahkûmiyetini haksız bulan Zola, 13 Ocak 1898’de “Suçluyorum” başlıklı bir yazı kaleme alır. Yazının yayımlanmasından sonra Fransız kamuoyu allak bullak olur.
Yazının bir bölümünü paylaşmak isterim:
“Şekil gerçeğe tercih edilmemelidir. Vatan sadece toprak bütünü değildir. Bütün insanların tasada, kıvançta birleştiği toprak, vatandır. Adaletin olmadığı vatan düşünülemez.
…Kamuoyunu şaşırtarak onu çileden çıkarmak ağır bir suçtur. Sıradan ve gösterişsiz insanları zehirlemek, gerici ve hoşgörmezlik tutkularını Yahudi düşmanlığına sığınarak körükleyip azdırmak, suçların en ağırıdır. Eğer bu hastalık iyileşmezse insan haklarının özgürlükçü Fransa’sı yıkılacaktır.
…Tüm insanlık bilimi geleceğin gerçek ve adalet yapıtını oluşturmaya uğraşırken kılıcı çağdaş Tanrı haline getirmek büyük bir cinayettir.
Bir tek tutkum var. Bunca acılar çeken ve mutluluğa hakkı olan insanlık adına duyduğum aydınlık tutkusu. Coşkulu Protestan yüreğimden kopan çığlıktan başka bir şey değildir…”
Zola’nın bu satırlarını Adil Giray Çelik’in “Sokrates’ten Sıvas’a, Tarihin Yargıladığı Davalar” adlı kitabından aktarıyorum.
Yazıda altını çizmeden geçemeyeceğim pek çok tümce var. Biri şu:
Adaletin olmadığı vatan düşünülemez!
Adalet üzerine pek çok söz okudum. Zola’nın bu tanımı, adaleti tam da yerine koyuyor.
Bugüne gelirsek…
Özellikle medyamız açısından Fransa’nın 110 yıl önce yaşadıklarını kopyalıyoruz. Öyle yazılar, öyle demeçler okuyorum ki… En medyatiklerinden biri şu:
“Efendim, bazı usul hataları olabilir ama, işin esasına bakmak gerekir…”
Bu değerlendirmeye gerçek hukukçular çok güzel yanıtlar veriyorlar. Ben hukukçu değilim. İnsanlarımızın büyük bölümünün anlayabileceği bir dilden görüşümü paylaşmaya çalışacağım.
Bir futbol maçı düşünelim…
“Esas” olan nedir? Gol atmak. Ama bunun kurallara, yani “usul”e uygun olması gerekiyor. Bir futbolcu topu korner köşesinin yarım metre dışından çevirip ortalıyor. Arkadaşı da nefis bir kafa vuruşuyla topu filelere gönderiyor.
Tribünler ayakta!..
Müthiş bir gol.
Yorumcular da diyor ki: “Tamam, top yarım dışarı çıkmış ama hareket çok güzel.”
“Ama usulüne uygun değil” diyene de çıkışıyorlar…
“Ufak tefek usul hataları olabilir…”
Oysa usul, esasın kapısıdır. Yanlış kapıdan doğru yere gidilir mi?
İşte böyle bir tartışma ortamındayız.
Dreyfus davası, Zola gibi “önce hukuk” diyenlerin artması ve sorumlu noktada bulunanların önyargılardan sıyrılmasıyla yön değiştirdi. Dreyfus aklandı. Rütbelerini geri aldı. Onuruyla, şerefiyle görevinin başına döndü.
Gazetecisinden hukukçusuna, siyasetçisinden aydınına kadar herkesin “önce hukuk” diyeceği günlere…
7 Mayıs 2009 Perşembe
Kaybedenler Finali: 10.05.2009, 18:00 pm
4 Mayıs 2009 Pazartesi
(Şişman) Ronaldo'nun verilmiş sadakası varmış
Haftasonu (Şişman) Ronaldo'lu Corinthians, Brezilya'da Paulista kupasını kaldırdı. Corinthianslıların kupa kaldırma seremonisi, konfeti şov ve fişek gösterisinin aynı anda gerçekleştiği bir şölen havasında geçti.
Kutlamalarda bir ara herşey ve herkes ciddi bir yanma tehlikesi geçirdi.
Fakat bu tehlike eğlenceyi durduracak kadar önemli değildi :)
29 Nisan 2009 Çarşamba
Ayın Yengesi
27 Nisan 2009 Pazartesi
“Ahh you horrible, horrible people!!!”
Jeremy Lynch & Ronaldo (şişman olmayan)
rioferdinand.com'da sokak topçusu Jeremy ve (şişman olmayan) Ronaldo'nun yeni numaralarını düzenli olarak takip edebilirsiniz.